Bizi tanıyan eşimiz dostumuz, bu yazıya rast gelince diyecek ki..
Çin'e ne zaman gittiniz..
Gitmedik..
Ama dünyanın nüfus olarak çok önemli bir bölümünün yaşadığı ve aslında bilgilerin de birbirine karıştığı bir ülkenin içinden gelen bir sesi ,kendi yazısı ile sizlere aktarmak istedik.
Yazar,hem sevgili bir dostumuz,hem de doğrusunu isterseniz kendi işimizle ilgili olarak sık sık görüşlerine başvurduğumuz,bölgenin ritmini bize aktaran bir bilge..
Bu yüzden keyifle yer verdiğimiz ,bilmediğimiz Çin yazısını sizlere aktarırken,kendisinden rica ettiğimiz,son gezisi olan Japonya taraflarını da fırsat bulduğunda bizlere aktardığında da sizlere ileteceğimizi bildiriyoruz.
Evet..Çin'in içinden,Çin'in önemli şehirlerinden,megapollerinden birinde ,Shangai (Şangay)'de yaşayan bir vatandaşımızdan,kendi dilimizde bir yazıya ayırıyoruz ,bloğumuzun bu bölümünü..
BİLİNEN
ÇİN’DEN, BİLİNMEYEN ÇİN’E ÇİN İÇİNDEN BAKIŞ...
Dünyadaki ülke sayısına kıyasla
sınırlı ülke gördüğümü söyleyerek yazıma başlayayım. Ancak Çin, bilinen ülke
kavramlarıyla tanımlanamayacak kadar farklı bir ülke. Çin’i gerçekten tanımak
için içinde yaşamaktan, tecrübe edinmekten başka seçenek olmadığını
düşünüyorum. Çin olarak tanımlanan ülke sınırları içerisinde aslında birçok
ülke gizli diyebiliriz. Bu tamamen ülke içindeki 56 farklı etnik grubun yaşam
biçiminden, kültüründen, dil farklılığından kaynaklanıyor.
Çin’i sadece güney-kuzey,
doğu-batı diye sınıflandırmak bile mümkün değil. Güney – Kuzey ayrımını Çin
ortasından geçen sanal bir çizgi ile ayırmanız mümkün olmadığı gibi, doğu-batı
tanımlamasını da aynı şekilde yapamayız.
Güney Çin, yaşam biçimi,
alışkanlıkları, konuştukları Canton dili ile kabaca tanımlanacak olursa,
Guandong ve Gunxi eyaleterinin kapladığı alan diyebiliriz. Bu eyaletlerin
sınırlarında tamamen Canton dili yerel lehçeleri ile az-çok farklılık gösterse
de, hakim dil. Mandarin Çincesi bu eyalaletlerde yaşayan insanların ancak okul
çağında öğrenmeye başladıkları bir yabancı lisan gibi. Evet şaşırmayın
lütfen... Okul çağına gelmeyen çocuklar devletin resmi dilini çocukluk
çağlarında bilmezeler ve konuşamazlar. Ancak eğitimini iyi derecede
tamamlayabilenler bu iki dili konuşma yetisini ilerleyen yıllarında özellikle
yabancı şirketlerde yönetici konumunda iş bularak kazanca dönüştüyorlar. Canton
dili aynı zamanda Hong Kong’un da resmi dili.
Güneyin yaşam şekli de tamamen
Çin’in diğer kesimlerinden ayrılıyor. Sabah Çayı, Öğleden sonra Çayı ve Gece
geç vakit çayı. Özellikle Gece geç vakit çayı dünyanın hiç bir yerinde hatta
özellikle Guangzhou dışında kolay bulamayacağınız bir çay seronomisi.
Genellikle buharda pişirilmiş çeşitli kekler, yöreye özgü kanatlı ve kırmızı et
ürünleri, tabi olmazsa olmaz kızartılmış makarna diyelim ama bildiğiniz makarna
değil, tarifi zor, tatmak gerekir. Hong Kong ve Guangzhou dışında da tavsiye
etmem. Yapamıyorlar, taklit gibi oluyor.
Güney’e dair bir başka saptama
da, bitki tıbbı bu bölgenin uzmanlık alanı.
Buradan saat istikametinde
ilerleyelim ve Güney-Batı’ya uzanalım. Vietnam ve Kamboçya sınırı. Biraz güney
andırsa da, makarna çorbalarının diyarı. Ekşimsi tatlar. Hatta tatlı zıgaralar.
Evet bal sürüyorlar ızgara kanatlı ve kırmızı et ürünlerine pişme işlemi
sırasında. Bu bölgenin de kendine has bir dili var elbette.
Buradan biraz kuzeye yukarı
Yunnan bölgesi teras pirinç tarlaları ile dünyaca ünlü. Düz alan olmadığı için
dağlar, tepeler teraslanarak pirinç tarlası yapılmış. Yüzyıllardır atadan
toruna bu şekilde yaşam devam ediyor. Kendine has hafif acılı bir mutfağı da
var elbet.
Biraz daha kuzey ve ortaya doğru
gelirsek Sichuan bölgesi. Ben acıyı çok severim diyenin bile “yok böyle bir
acı” diyebileceği bir mutfağa sahip. Tadacağınız herhangi bir yemeklerinin
dudaklarınızı kabartmaması mümkün değil. Kendilerine has dilleri ve giyim
kuşamları da ayrı güzellik.
Kuzey-Doğu bize hiç de uzak bir
kültür değil. Türkçe Şincan diye yazalım. Müslüman nüfusun yoğun olduğu ve
zaman zaman siyasi sorunlarla gündeme gelen bölge. Bildiğiniz öz Türk insanı.
Çok fazla anlatmaya gerek yok. Öz Türkçe, arapça ve mandarin dilini iyi
konuşuyorlar. Şiş kebab, Kuzu tandır konusunda uzmanlar. Bir de sebzeli pilav
tüm Çin tarafından tanınıyor.
Buradan kuzey-doğuya Moğolistan
sınırına doğru ilerleyince “Inner Mongolia” iç moğolistan denen bölge tamamen
Moğol kültürü. Görmedim fazla yazamayacağım.
Biraz daha doğuya doğru
ilerleyince meşhur Terracotta askerlerin olduğu Xian bölgesi. Bu bölgede de
Huiler denilen Müslüman nüfus ağırlıkta. Böyle olunca da Müslüman kültür daha
baskın. Tabii mutfak da bizim damak tadımıza daha uygun.
Buradan Pekin ve Şangay’ı
atlayarak güneydoğu ya gidelim. Tayvan adasının tam karşısı. Bu bölge de aynı
Canton dili benzeri farklı bir dil konuşuyor. Bu dil aynı zamanda Tayvan’ın da
konuştuğu dil. Konum nedeniyle Çin’in en modern alanlarının önde gelenlerinden
. Özellikle Xiamen (Şıamen) görülmesi gereken bir şehir. Mutfak ağırlığı deniz
ürünleri. Hemen her türlü deniz ürününü burada en taze hali ile bulabilirsiniz.
Önce Pekin. Klasik bir başkent.
Son yıllarda özellikle hava kirliliği kış aylarında büyük tehlike arz ediyor.
Pekin de geçmişin izlerini bulmak, Çin seddini görmek. Yasak Saray’ı ziyaret
ederek Çin’in tarihine dokunmak mümkün. Ayrıca bakırdan yapılma özel pişirme
kaplarında “hotpot” denilen, kaynayan suda çok ince dilimlenmiş kuzu etini sadece saniyelerle ifade edilecek bir süre
daldırarak, özel hazırlanmış sos ile denemek enfes bir lezzet. Pişirme kabının
bildiğiniz mangal kömürü ile ısıtıldığını da eklemeliyim.
Pekin’den Şangay’a doğu kısıyısı
boyunca çeşitli liman şehirleri benzer kültür içerisinde ve deniz ürünlerinin
çeşitli pişirimlerini deneyebilieceğiniz bir kıyı şeridi.
Şangay’dan önce, Şangay’a sadece
tren ile yirmi dakika uzaklıktaki, bahçeleri ile ünlü Suzhou’dan (Suco)
bahsedelim. Bahçeler içerisinde tarihin derinliklerini yani çok geçmişini
barındırırken sizi farklı bir dünyaya da taşıyor. Suco şehrine gidip de
(özellikle kış ise) kaz çorbası içmezseniz kaybınız büyük demektir. En doğal antibiyortik.
Kış boyu grip sizden uzak demektir.
Geldik başka dünya Şangay’a. Çin
bir yana Şangay bir yana. Hem şehir hem eyalet olan tek bölge Çin içinde. Her
isteyen gelip Şangay’da yaşama hakkına sahip değil Çin’de. Çin vatandaşı için
Şangay doğumlu değil ise mutlaka oturma izni gerekiyor. Diğer türlü bir ülkede
vizesiz, kaçak durumunda değerlendiriliyorlar ve güvenlik sistemi zaman zaman
bu durumdaki kişileri Şangay’dan sınır dışı ediyor.
Evet bu şehirde yaşamak
gerçekten çok pahalı. Biraz örnek karşılaştırmanıza yardımcı olur. Baget ekmek
8-9TL, Dana etinin kilosu 100 TL, Tüm peynirler ithal olduğu için 100 gr mı na
20 TL den başlayan fiyatlar ödemek zorundasınız. Çin’in diğer şehirlerinde
50-80 TL arasında yiyebileceğiniz iki kişilik akşam yemeği Şangay için 2-2,5
misli daha pahalı. Kira diğer şehirlere göre üç-dört misli pahalı. Böyle
sıralayıp gideriz. Ancak! Dünya şehri. Her ülkeden az-çok belli bir miktarda
nüfus var. Birleşmiş milletler gibi bir şehir dersem sanıyorum benzetme yanlış
olmaz.
Kendine has lehçesi, genelde
tatlımsı lezzetlerle bezenmiş bir mutfağı var. Ayrıca tüm dünya mutfaklarını bir
arada bulabileceğiniz yegane Çin şehri burası.
Ulaşılan 16 metro hattı ile
şehrin ulaşamayacağınız herhangi bir noktası yok gibi. İki uluslararası
havalimanı mevcut. Yaklaşık 26 trenin aynı anda yolcu indirip bindirebildiği
devasa bir tren garı da mevcut. Hepsi saatte 250-300 km yapabilen hızlı
trenler. Şangay – Pekin arası sadece 5 saatlik mesafeye bu trenler sayesinde
indirilmiş durumda.
Çin’in finans merkezi. Serbest
bölgeleri ile Hong Kong hakimiyetine son verilen ticaret merkezi.
Dünyanın bilinen en ünlü
markalarının bir mağazasını mutlaka bulacağınız bir şehir. Çin’in en
zenginlerinin yüzde olarak çoğunluğu Şangay’da yaşıyor. Ferrari’nin, Maserati
ile satış adedi konusunda en çok rekabet ettiği yegane şehir. Daha bir çok
ilkin şehir Şangay.
Özelikle Şangay Expo’dan sonra
kendini çok daha hızlı geliştirmiş olan bu şehirde her geçen gün yaşam maliyeti
artmakta.
Çin’e turistik ziyaret yapmayı planlayanlara tavsiyem, önce Çin’i bir gezide dolaşılabilecek bir ülke olarak görmemenizdir. İlginç bulduğunuz bölgelerini yapacağınız seyehat planı içerisinde önceden planlarsanız çok verimli olur. Yorulmaz, zevk alırsınız.
Çin’e turistik ziyaret yapmayı planlayanlara tavsiyem, önce Çin’i bir gezide dolaşılabilecek bir ülke olarak görmemenizdir. İlginç bulduğunuz bölgelerini yapacağınız seyehat planı içerisinde önceden planlarsanız çok verimli olur. Yorulmaz, zevk alırsınız.
Çin’in detayı hakkında bir nebze
fikir verebildiysek ne mutlu bize, sağlıcakla kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder